info@kazavetazminat.com 0507 707 77 84 Ankara, Türkiye

Trafik Kazası Sonrası Tazminat Haklarına Genel Bakış

7 Mart 2025

Trafik kazaları, hem fiziksel hem de ekonomik zararlarla sonuçlanabilen olaylardır. Bu tür durumlarda mağdur olan kişiler, çeşitli hukuki yollarla zararlarının karşılanmasını talep edebilir. Türk hukuk sisteminde bu talepler belirli başlıklar altında toplanır:

1. Maddi Tazminat Kalemleri

1.1. Sağlık Giderleri

Trafik kazası sonucunda meydana gelen bedensel zararlar, genellikle hastane masrafları, ilaç bedelleri, ameliyat ücretleri, tıbbi cihaz ihtiyaçları ve fizik tedavi gibi kalemlerde ekonomik kayıplara yol açar. Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre, zarar veren kişi bu giderlerden sorumlu tutulabilir.

Sağlık giderleri, kazadan hemen sonra başlayan tedavi süreciyle sınırlı değildir. Uzun süreli tedavi gerektiren yaralanmalarda, iyileşme sürecinde ortaya çıkan masraflar da tazminat kapsamına dâhil edilir. Ayrıca bazı durumlarda özel hastane tercih edilmesi veya yurt dışında tedavi görülmesi hâlinde doğan ek masrafların da makul olduğu ölçüde karşılanması mümkündür.

Mahkemeler, bu tür talepleri değerlendirirken fatura, rapor, reçete gibi belgeleri dikkate alır. Tedavi süreci tamamlanmamışsa, gelecekte doğabilecek giderler için de bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulabilir.

Sağlık Giderlerinden Kim Sorumludur?

Trafik kazasına bağlı sağlık giderlerinin karşılanmasında birden fazla kurum ve kişi sorumluluk taşıyabilir:

  • - Zorunlu Trafik Sigortası Şirketi: Kazaya karışan ve kusurlu bulunan aracın sigortacısı, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında mağdurun sağlık harcamalarından poliçe limitleri dahilinde sorumludur. Ancak bazı durumlarda bu sorumluluk, belgeye bağlanmamış giderler için de geçerli olabilir.

  • - Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK): Mağdur sosyal güvenlik kapsamındaysa tedavi masraflarını SGK üstlenebilir. Ancak bu yalnızca belgeli sağlık giderleri için geçerlidir. Henüz gerçekleşmemiş veya belgeye bağlanmamış giderler SGK’nın sorumluluğuna girmez.

  • - Zarar Veren Kişi (Sürücü veya İşleten): Sigorta kapsamı dışında kalan ya da SGK tarafından karşılanmayan zararlar açısından, doğrudan kazaya sebep olan sürücü ya da işleten de sorumlu tutulabilir.

Yargıtay İçtihatlarıyla Açıklama

  • - Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 07.02.2024 tarihli kararı (2023/4-899 E., 2024/79 K.): Bu kararda, davacı kazada bacağını kaybetmiş ve protez giderlerini talep etmiştir. Yargıtay, ilk protez giderinin SGK tarafından karşılanıp karşılanmadığının belirlenmesi gerektiğini, SGK tarafından karşılanmamışsa bu giderin sigorta şirketi, işleten ve sürücü tarafından karşılanması gerektiğini vurgulamıştır. Ayrıca, ileride yapılacak protez değişimlerine ilişkin giderler henüz belgeye bağlanmadığı için SGK'nın değil, doğrudan sorumluların (sigortacı dâhil) yükümlülüğünde olduğu kabul edilmiştir. Bu karar, tedavi giderlerinin kapsamı dışında kalan ancak tıbbi zorunluluk içeren masraflarda sigortacının sorumluluğunu netleştirmektedir.

  • - Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 25.04.2024 tarihli kararı (2024/470 E., 2024/3808 K.): Bu kararda, davacının SGK kapsamı dışında kalan, belgelendirilemeyen 8.000 TL’lik tedavi gideri için tazminat talebinde bulunduğu belirtilmiştir. Tedaviye ilişkin doğrudan belge sunulamamışsa da, İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nin raporuyla yaralanmaya bağlı bu miktarda bir tedavi giderinin doğacağı bilimsel olarak ispatlanmıştır. Buna rağmen İtiraz Hakem Heyeti talebi reddetmiştir. Yargıtay, raporla doğrulanan bu tür giderlerin poliçe kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, SGK kapsamına girmese de sigorta şirketinin sorumlu olduğunu belirterek kararın bozulmasına hükmetmiştir.

Bu kararlar doğrultusunda, sağlık giderlerinin hangi kurumdan talep edileceği belirlenirken:

  • - Giderin belgelenmiş olup olmaması,

  • - SGK'nın kapsama alanı,

  • - Giderin tıbbi gerekliliği ve uzman raporlarla ispatlanabilirliği,

  • - Trafik sigortası poliçesinin teminat kapsamı

dikkate alınarak değerlendirme yapılmalıdır. Yargıtay kararları, SGK'nın sadece belgeli tedavi masraflarından sorumlu olduğunu, ancak belgeye bağlanmamış veya ileriye dönük tıbbi ihtiyaçlar açısından sigortacı ve işletenin de sorumluluğunun devam ettiğini açıkça ortaya koymaktadır.