Giriş
Geçici maluliyet tazminatı, haksız fiil veya kazaya uğrayan bir kişinin iyileşme süresi boyunca çalışma gücünü tamamen veya kısmen kaybetmesi durumunda gündeme gelir. Bu tazminat türü, mağdurun iyileşme sürecinde uğradığı gelir kaybı, yaşam zorlukları ve ekonomik zararları telafi etmeye yöneliktir. Geçici maluliyet sadece aktif çalışanlar için değil, öğrenci, ev hanımı gibi gelir getirici bir işte çalışmayan bireyler için de gündeme gelebilir.
Geçici Maluliyetin Tanımı ve Koşulları
Geçici maluliyet, mağdurun tedavi süresi boyunca geçici olarak iş göremez hale gelmesidir. Bu süreçte kişi, çalışamaz veya günlük yaşamını sürdüremez. Tazminata hükmedilebilmesi için:
- Beden gücünün geçici süreyle kaybedilmiş olması,
- Bu sürede gelir kaybı, yardım ihtiyacı gibi zararların ortaya çıkması,
- Tıbbi belgelerle maluliyet süresinin belirlenmiş olması gerekir.
Geçici Maluliyet Tazminatı Hesaplamasında %100 Varsayımı
Geçici maluliyet tazminatı hesaplanırken, mağdur o süre için %100 oranında malul sayılır. Bu, onun tamamen iş göremez olduğu anlamına gelir. Tazminat, kazadan önceki geliri esas alınarak ve maluliyet süresi ile çarpılarak belirlenir. Eğer kişi bu sürede kısmen çalışabiliyorsa, maluliyet oranı düşürülerek hesaplama yapılır.
Geçici-Kalıcı Platin ve Maluliyet Türü
Bazı vakalarda, kazazedenin vücuduna geçici ya da kalıcı platin takılması söz konusu olabilir. Bu durumda tazminat türünün belirlenmesinde, tedavi sonrasında kişinin beden gücünde kalıcı bir kayıp olup olmadığına bakılır. Eğer platin geçici olarak takılmış ve daha sonra çıkarılmış, kişi tamamen iyileşmişse bu durum geçici maluliyet kapsamında değerlendirilir. Ancak platin kalıcıysa veya çıkarılsa bile kişide kalıcı bir hareket kısıtlılığı, efor kaybı ya da organ işlev kaybı oluşmuşsa bu daimi maluliyet kapsamına girer. Karar, genellikle adli tıp raporları ve sağlık kurulu değerlendirmelerine göre verilir.
Geçici Maluliyet ve Daimi Maluliyetin Birlikte Talep Edilmesi
Bir kişi, aynı olaydan hem geçici hem de daimi maluliyet tazminatı alabilir. Geçici maluliyet, iyileşme sürecine kadarki zararları; daimi maluliyet ise kalıcı iş gücü kaybını karşılar. Bu iki tazminat türü birbirini dışlamaz; aksine birbirini tamamlar.
Öğrencilerin Geçici Maluliyet Tazminatı Hakkı
18 yaşından küçük bir öğrenci de geçici maluliyet tazminatı alabilir. Çünkü beden gücü ve günlük yaşam faaliyetleri tüm bireylerde ekonomik değere sahiptir. Ancak şu durumlarda tazminat hakkı doğmaz:
- Öğrencinin okulu aksatmamış olması,
- Tedavi sürecinin hafif geçmesi,
- Bakıcıya ihtiyaç duymaması.
Bu şartlar gerçekleşmiyorsa, mahkeme geçici maluliyet tazminatına hükmedilmeyebilir.
Bu konuda Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 05.10.2021 tarihli, 2021/5424 E. ve 2021/6076 K. sayılı kararında önemli bir değerlendirme yapılmıştır. Somut olayda 15 yaşındaki bir öğrencinin trafik kazası sonucu bedensel zarar gördüğü, kendisine %13 oranında sürekli maluliyet verildiği ancak geçici iş göremezlik süresine ilişkin sağlık kurulu raporunda herhangi bir tespit yapılmadığı tespit edilmiştir. Buna rağmen hesap bilirkişisi tarafından 3 ay süreyle geçici maluliyet tazminatı hesaplanmış ve bu tutara hükmedilmiştir. Ancak Yargıtay, öğrencinin kazanç getiren bir işte çalışmadığı ve geçici iş göremezlik süresine dair somut tıbbi tespit yapılmadığı gerekçesiyle, geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğuna karar vermiştir. Kararda açıkça, "kaza tarihindeki yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışma iddiasının olmadığı ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceği" ifade edilerek, geçici maluliyetin kabulü için hem iş gücü kaybının hem de bu kaybın ölçülebilir zarara yol açtığının somut biçimde ortaya konması gerektiği vurgulanmıştır.
Ev Hanımlarının Geçici Maluliyet Tazminatı Hakkı
Ev hanımları dışarıda bir işte çalışmasalar bile geçici maluliyet tazminatı alabilirler. Çünkü ev işleri, çocuk bakımı gibi faaliyetler ekonomik değer taşır. Bu işlerin yapılamaması geçici iş göremezlik olarak kabul edilir. Mahkemeler, genellikle ev hanımı için asgari ücret düzeyinde varsayımsal gelir üzerinden hesaplama yapar.
Bu konuda Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 20.10.1975 tarihli bir kararında önemli bir değerlendirme yer almaktadır. Kararda, “ev kadınının, normal yaşama süresince ev işlerini yürütürken beden gücündeki eksilme nedeniyle sarf edeceği fazla eforun ekonomik değere sahip olduğu ve bu eforun tazminatla karşılanması gerektiği”
vurgulanmıştır. Böylece Yargıtay, ev hanımlarının yaptığı ev içi emeğin de hukuken tazminata konu olabileceğini açıkça kabul etmiştir. Özellikle kazadan sonra temizlik, yemek, çamaşır, çocuk bakımı gibi temel faaliyetleri yerine getiremeyen bir ev hanımının geçici olarak iş göremez sayılması gerektiği ifade edilmiştir.
Yaşlı ve Emeklilerin Geçici Maluliyet Tazminatı Hakkı
65 yaş üstü emekli bireyler de geçici maluliyet tazminatı alabilirler. Çünkü geçici maluliyet yalnızca gelir kaybına uğrayan kişiler için değil, bedensel gücü geçici olarak azalan, günlük yaşam faaliyetlerini yerine getiremeyen bireyler için de geçerli bir tazminat nedenidir. Emekli kişiler, kazadan sonra kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor, günlük faaliyetlerini yerine getiremiyor ve başkalarının yardımına muhtaç kalıyorlarsa geçici maluliyet tazminatına hak kazanabilirler. Bu değerlendirme, kişinin aktif yaşam durumu, ev içi faaliyetleri ve sağlık durumu dikkate alınarak yapılır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatlarında da bu görüş benimsenmiştir. Bir kararında Yargıtay, “Emekli olsa dahi kazazedenin geçici süreyle kendi bakımını yapamaması, ev işlerini yerine getirememesi tazminat doğurur” ifadelerine yer vermiştir. Bu yaklaşım doğrultusunda, yaşlı bireylerin geçici süreyle yaşam kalitesinin düşmesi ve başkasının yardımına ihtiyaç duyması hâlinde, tazminat talebi kabul edilmektedir.
Sonuç
Geçici maluliyet, yalnızca ücretli çalışanları değil, beden gücünü geçici süreyle kaybeden her bireyi kapsayan bir tazminat türüdür. Tazminata hükmedilmesi için mağdurun yaşam fonksiyonlarının aksaması, iş gücü veya günlük faaliyetlerinin kesintiye uğraması gerekir. Öğrenciler ve ev hanımları da uygun şartlar altında geçici maluliyet tazminatına hak kazanabilirler. Bu nedenle her olay kendi somut özellikleriyle değerlendirilmelidir.