info@kazavetazminat.com 0507 707 77 84 Ankara, Türkiye

Daimi Maluliyetin Hukuki Niteliği ve Tazminat Hukukundaki Yeri

7 Mart 2025

1. Giriş

Daimi maluliyet (sürekli iş göremezlik), bireyin bir kazadan sonra fiziksel veya zihinsel yetilerinde kalıcı bir kayıp yaşaması hâlidir. Bu durum, trafik kazaları, iş kazaları veya diğer haksız fiiller sonucunda ortaya çıkabilir. Türk Borçlar Hukuku kapsamında, daimi maluliyete uğrayan kişi, bu zararın tazmini amacıyla çeşitli hukuki yollara başvurabilir.

2. Daimi Maluliyetin Tanımı ve Unsurları

Daimi maluliyet; bir kişinin, kazadan sonra tedavisi tamamlanmış olmasına rağmen çalışma gücünde sürekli azalma veya kayıp yaşaması anlamına gelir. Bu durum genellikle sağlık kurulu raporlarıyla belirlenir ve maluliyet oranı üzerinden değerlendirilir.

Daimi maluliyetin oluşması için:

  • - Fiilin hukuka aykırı olması,

  • - Zararın meydana gelmesi,

  • - Fiil ile zarar arasında illiyet bağı bulunması,

  • - Mağdurun tedavi sürecinden sonra kalıcı hasarının bulunması gerekir.

Daimi maluliyet nedir, daimi kısmi malûliyet nedir, daimi tam maluliyet nedir konularına kısa bir bakış atalım. Daimi maluliyet, bir haksız fiil sonucu zarara uğrayan kişinin yaşam boyu sakat kalması durumudur. Daimi maluliyeti, kendi içerisinde daimi kısmi maluliyet ve daimi tam maluliyet diye alt başlıklara ayırabiliriz.

Daimi kısmi maluliyet, haksız fiil sonucu kişinin beden gücü kaybına uğramasıdır. Bunun içerisinde herhangi bir organın zayıflaması ve kaybı da mevcuttur. Bu durumda kişi çalışmasını sürdürebilse de sağlıklı bir birey gibi %100 performans ile çalışamayacak ve bir efor kaybına uğrayacaktır. Genel olarak adli tıptan alınan %5, %10, %20 gibi maluliyet oranlarını gösteren adli tıp raporları daimi kısmi maluliyete örnektir.

Daimi tam maluliyet ise beden gücünün tamamının kaybedilmesi durumudur. Günlük yaşamımızda "yatalak", "felçli" gibi adlandırdığımız kişiler tam malul sayılır ve %100 engelli orandan hesaplama yapılır. Ayrıca bu tarz kişilerin alacağı bakıcı giderleri vardır; bu konu ayrı bir makalenin konusudur.

Konuyu daha fazla bulandırmadan kısaca anlatmak gerekirse; daimi maluliyet denildiğinde aklımıza gelen aslında daimi kısmi maluliyettir. Bu da kişinin artık organ kaybı ya da organın işlevini kaybetmesi nedeniyle %100 performansla çalışamayacağı düşüncesine dayanır.

Matematik işçi problemlerinde sürekli karşımıza çıkan; normal bir insan bir işi günde 8 saat çalışarak yedi günde bitirebilecekken daimi maluliyeti olan birisi aynı işi günde 8 saat çalışarak yedi günden daha fazla bir sürede bitirecek ve bir efor kaybına uğrayacaktır.

Eğer mağdurumuz işçi ise, yani çalışan bir emekçi ise meydana gelen daimi maluliyet sonucu bir kazanç kaybına uğrayacağı açıktır.

Ya haksız fiil sonucu yaralanan kişi beden bütünlüğünde bir kayba uğrayarak daimi sakatlığı olmasına rağmen gelirinde ve kazancında bir azalma olmuyorsa, tazminatı hak edecek midir?

Yargıtay’ın hâkim son görüşü, gelirinde bir azalma olmasa bile haksız fiil sonucu bedensel gücünü kaybeden kişiye tazminat ödenmesi gerektiğidir.

Peki; yüzde yara, saç kaybı, deride yanık gibi durumlarda, kişi çalışma gücünü tam olarak korusa da tazminat hakkı doğar mı?Her ne kadar bu konu her somut olayda ayrı değerlendirilmesi gerekse de,

Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi, bedensel zarar durumlarında hangi kalemlerin tazminata konu olabileceğini saymaktadır. Her ne kadar kanun metninde “dış görünüş” ifadesi geçmese de, Yargıtay uygulamasında yüz yarası, saç kaybı gibi kalıcı estetik bozukluklar da bedensel zarar kapsamında değerlendirilmekte ve tazminata konu olabilmektedir. Bu tür durumlarda mağdur kişi, yaşam kalitesinde ve toplumsal görünümünde meydana gelen olumsuz değişiklikler nedeniyle maddi tazminata hak kazanabilir. Ayrıca somut olayın özelliklerine göre manevi tazminat talebine de dayanak teşkil edebilir.

Sonuç olarak, daimi maluliyet, kişinin yaşam kalitesini ve ekonomik güvencesini ciddi şekilde etkileyen bir durumdur. Bu nedenle hukuk sistemi, mağdurun zararlarını karşılamayı hedefler. Ancak hukuki değerlendirme yapılırken olayın detayları, maluliyetin oranı ve etkileri dikkatle ele alınmalıdır.