Anayasa Mahkemesi'nin İptal Kararları:
Karayolları Trafik Kanunu’nun 90-92. maddelerinde sigorta şirketleri lehine iki kez yapılan düzenlemeler, Anayasa Mahkemesi tarafından sırasıyla 17.07.2020 tarihli E.2019/40, K.2020/40 sayılı ve 29.12.2022 tarihli E.2021/82, K.2022/167 sayılı kararlarla iptal edilmiştir. Bu kararlar, sigorta şirketlerinin tazminat sorumluluğunu daraltan "Genel Şartlar"ın hukuka uygun olmadığını açıkça ortaya koymuştur.
Anayasa Mahkemesi Kararlarının Bağlayıcılığı:
Anayasa’nın 153/6. maddesi uyarınca, Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar. Bu nedenle iptal edilen hükümler ilk derece mahkemeleri, temyiz mahkemeleri ve istinaf aşamasındaki tüm uyuşmazlıklar için geçerli kabul edilmek zorundadır. Artık iptal edilen düzenlemelere göre değil, iptal sonrası oluşan yeni hukuki duruma göre karar verilmelidir.
Bağlayıcılık ve Uygulama
Trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinde esas alınması gereken temel mevzuat Türk Borçlar Kanunu’dur. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları, Sigorta Genel Şartları'nın Türk Borçlar Kanunu hükümleri ile çelişen hükümlerinin uygulanmasını engellemiştir. Dolayısıyla, tazminat hesaplamaları Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin genel ilkeleri, yerleşik Yargıtay içtihatları ve evrensel sorumluluk hukuku kuralları çerçevesinde yapılmalıdır.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin Değerlendirmesi:
Konya BAM 3. Hukuk Dairesi'nin 07.03.2025 tarihli, 2024/2114 E. ve 2025/337 K. sayılı kararında, Anayasa Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen iptal kararlarının tüm davalar açısından bağlayıcı olduğu vurgulanmıştır. Mahkeme, söz konusu iptal kararlarının, henüz kesinleşmemiş ve derdest olan davalarda uygulanmasının zorunlu olduğunu belirtmiştir. Mahkeme şu gerekçelere dayanarak kararı vermiştir:
- İptal edilen "Genel Şartlar"ın, sigorta şirketinin sorumluluğunu daraltan hükümler içerdiği,
- Bu hükümlerin Türk Borçlar Kanunu ile çeliştiği,
- Bu hükümlerin Türk Borçlar Kanunu ile çeliştiği,
- Yeni bir düzenleme yapılana kadar genel şartların sadece TBK'ya aykırı olmayan hükümlerinin geçerli olabileceği,
- Sigorta şirketi ile işletenin farklı hükümlere tabi tutulmasının eşitlik ilkesini zedeleyebileceği,
- Yargıtay’ın ve Anayasa Mahkemesi’nin yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, iptal kararlarının yürürlüğe girmesiyle birlikte davalarda doğrudan uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkeme ayrıca, Anayasa’nın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerine aykırı bir uygulama yapılmaması adına iptal kararlarının derhal uygulamaya geçirilmesi gerektiğine hükmetmiş, TRH 2010 yaşam tablosu ve genel şartlara göre yapılmış aktüerya hesaplarını hukuka aykırı bularak, PMF 1931 yaşam tablosu ve progresif rant esas alınarak yeni bilirkişi raporu düzenlenmesi gerektiğine karar vermiştir.
Sonuç:
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları, trafik kazalarına ilişkin tüm tazminat davalarında bağlayıcı niteliktedir. Sigorta Genel Şartları’nın TBK’ya aykırı olan hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Bu çerçevede, tazminat hesaplamalarında Türk Borçlar Kanunu esas alınmalı, sigorta şirketlerinin sorumluluklarını daraltan genel şartlara dayalı savunmalar dikkate alınmamalıdır. Yargı kararları bu doğrultuda şekillenmekte ve sigorta şirketlerinin tazminat yükümlülüklerinin daraltılmasına karşı ciddi bir duruş sergilenmektedir.